阅读:5463回复:0

[语言文化]Bir Hasret Mektubu 一份思念

楼主#
更多 发布于:2009-03-08 21:54
Bir Hasret Mektubu
一份思念
Yazar:Nuri Can
Terci:Bayzhou


   Bilirim ki aşkın bahçesinden bir gül koklayan, şeyda bülbül olurmuş. Bilirim ki aşkın pınarından bir damla içen, ömrünce sarhoş gezermiş. Bilirim ki kavuşmak olmasa sevdalılar, ağlayı ağlayı kör olurmuş.

     我知道,闻一下爱情花园的玫瑰花香,人会变成百灵鸟。我知道,喝一口爱情甘泉的一滴水,人会一辈子如醉如痴。我知道,相见不成,有情人哭断肠。

   Biliyor musun, iki gözüm; bugün ayın kaçı? Hangi mevsimdeyiz? Bahar mı, kış mı, sonbahar mı, yaz mı; inan farkında değilim. Sıla ne yana düşer, gurbet ne yanda? Nerdeyim, nasılım? Bilmiyorum.

     你知道吗?亲爱的!今天是什么日子?我们在什么季节?是春夏,还是秋冬?相信我,我不知道。家在哪里?何为异乡?我在哪里?活得怎样?我不知道。

   Derdim, kederim ne ? Biliyor musun yanıtını?... Neşemi, sevimcimi, yaşama gücümü yitirdim. O coşkulu, mutlu, umutlu günlerimi ne de çok özlüyorum. Öylesine bir özlem ki bu; ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Sevdiklerim, özlediklerim ve bana dost olanların her biri başka bir yerde; hiç birine kavuşamıyorum.

     我的心事是什么?我的命运又如何?你能告诉我么?……我没有了喜悦,没有了快乐,也没有了活下去的力量。我怀念那兴奋、幸福而又有希望的日子。这就是如此的怀念,你别问,我也不说。我所爱的人,我所思念的人,我的朋友,都在别的地方,我一个也找不到。

   Dalları fırtınada kopmuş bir ağaç gibiyiz iki gözüm. Her dalımız bir sınır boyunda, her yaprağımız bir ülkeye savrulmuş. Bir yanımız vizeli, bir yanımız kaçak. Çocukluğumu, ilk gençliğimi, geçmişimi, memleketimi velhasıl eskiye ait herşeyimi nasıl özlüyorum biliyor musun? Özümü özlüyorum, özümü.....Kendim olabilmeyi, sözümde durmak için verdiğim çabayı, kendime dürüst olmak için kendimle olan mücadelemi, özümle barışık yaşamayı özlüyorum. En iyi sen bilirsin, bir huyumu terk etmek için sarf ettiğim gayreti. Doğaya, insanlara, hayvanlara, çocuklara olan sevgimi, tutkumu ve yüreğimdeki ateşi, dimağımdaki tadı da en iyi sen bilirsin.

      亲爱的,我们就像是被暴风雨折断的大树。树枝洒落一地,树叶飘落一方,凌乱不堪。我是如何怀念我的童年时代?如何怀念我的青春时光?如何怀念我的过去?如何怀念我的故乡?总而言之,我是如何怀念我过去的一切?你知道吗?我怀念我自己,我自己……。我怀念我为了遵守自己许下的诺言而进行的努力。我怀念我为了做一个正直的人而同自己进行的斗争。我怀念我和我自己的和平共处。你最清楚我为了改掉我的脾气而进行的努力。你最清楚,我对大自然的爱,我对人的爱,我对孩子的爱,我对一切生灵的爱,我的热情,和我心中的火和我心中的喜悦。

   Zaman geçiyor, hayat geçiyor, ömrümde akşam çanları çalmaya başladı bile. İnsanın mutlulukları, heyecanları, hayatı, yaşadıkları geride kalıyor iki gözüm. Bizim gibileri yıllar geçtikçe daha bir duygusallaşıyor. Toplumların gittikçe bencilleştiği, duyarsızlaştığı dünyamızda olup bitenler beni hüzünlendiriyor. Acaba bu durumun bilincinde ve farkında olan çevremizde kaç insan var ? Binbir düşünce üşüşüyor beynime. Anılarla, özlemlerle boğuşmak beni yıpratıyor. İç acısıyla dolu, yaralı, bin yerinden vurgun yemiş bir gönülle acılara karşı umarsız olmaya çalışıyorum ama olmuyor. Belki bir gün son bulacak ufuklarda solar hüznümüz. Hala bir şeyler bekleyerek bulutsu bir sise gömülüyor her şey.

时光荏苒,日月如梭。我生命中的晚钟已经开始敲响。亲爱的,人的幸福,人的激情,人的生活,都已经成为往事。像我们这样的人,年年岁岁,感触更深。在我们这个世界,社会越来越自私,越来越麻木不仁。现实的一切一切,让我感到痛心。在我们周围,能明白这个现实的,能有几人?我浮想联翩。我的回忆,我的思念,纠缠着我,让我疲惫不堪。我满怀内心的痛苦,承受着千般痛苦万般罪。我在努力对痛苦做着无谓的抗争,可是不行。也许我们的痛苦,会结束在总有一天将消失的地平线上。还有一些事情在等待,所有的一切消失在云雾之中。

   Şimdi ise, gülmek-ağlamak arası monoton bir hayatın girdabında kaldım. Üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi. Silkinip çıkamıyorum. Gün ışığına, suya hasret bitkiler gibi tatsız ve tuzsuzum. İşte şimdi böyle bir insan oldum iki gözüm. Gayesiz ve huysuz . Evden sokağa her çıkışımda, penceremden dışarı her bakışımda, karabasan gibi çöken sis ve karanlık dokunuyor bana. Oysa ışık umut, umutsa hayat demektir. Ben mi o ışığı yitirdim, yoksa o ışık mı beni; bilmiyorum.

     而现在,我正处在索然无味的生活混乱之中,笑不出来,也哭不出声,就像是被黄土埋了半截身子,无法抖落掉黄土爬出来。我就像是渴望阳光和雨露的小草,活得一点意思也没有。亲爱的,我现在就是这样一个人,毫无理想,脾气暴躁。每当我出门上街,每当我站在窗口朝外看,那噩梦般的大雾和夜色让我思绪万千。然而,有人说,灯光就是希望,有希望,就有生活。是我耗尽了那盏灯呢,还是那盏灯耗尽了我?我不知道。

   Nedense hep geçmişe bir özlem duygusu büyüyor içimde... İşte böyle iki gözüm. Hangi gündeyiz? Bugün ayın kaçı? Hangi mevsimdeyiz ? Bilmiyorum. Bilsem de, benim için artık hiç bir önemi yok..........

     我几乎就是沉浸在对过去的思念之中。……就是这样,亲爱的。你过得怎么样?今天是几号了?现在是什么季节?我不知道。即使我知道,对于我来说,已经不重要了。……

   Uzun yıllar önce sevdamı yüreğime yükleyip geldiğim bu yabancı ülkede, koynunda volkanları taşıyan bir dağ gibi sustum. Suskunluğumu delicesine haykırmak isterken, içime ağuları akıttım ve öylece sustum. Kara bir diken gibi yuttum ve içime yığılıp öğlece kalakaldım. İçimdeki yangını, yüreğimdeki yarayı, gözlerimdeki damlayı sorma. Hasretlere dayayıp başımı, hüzünle geçip giden günlere, gecelere döndüm sırtımı iki gözüm. Yorgun, yetim ve yaralı. Gönlümün duvarına kocaman bir sevda resmi çizdim, bir de ateş yaktım ocağıma dağ gibi. Ki, okyanuslar söndüremez.

     多年之前,我怀揣着我心底的爱,来到了这个陌生的国度,在它的怀抱,像一座沉睡的火山,寂静无声。当我想喊叫的时候,我把我的沉默变成了我心底的呻吟,保持沉默。我就像吞下了一根刺,痛苦留在我的心底。不要问我心中的火,不要问我心底的伤痛,不要问我眼中的泪。我沉浸在思念中,日日夜夜生活在痛苦之中,辗转反侧,亲爱的。疲惫、孤独和受到的伤害。我在我心底的大墙上画了一幅爱情的图画,就像是在我的火炉里又点燃了一把火,烈焰奔腾,就是用尽五湖四海的水,也不能把它熄灭。

    İnsanlar, var olalı beri kabullenmiş sevdayı. Herkes kendi sevdasının Mecnunu; kendi hasretinin delisi olmuş. Kendi hikayesini, kendi sevdasını en büyük sanmış ve saymış; büyütmüş yüreğinde dağ dağ. Sabır sabır beyninin gergefine işlemiş. Benim sevdam da benim için dünyanın en büyük, en kutsal sevdası....

     人类自出现以来就有爱情。每个人都有疯狂的爱,疯狂的思念,都认为自己的故事是最伟大的故事,都认为自己的爱情是最伟大的爱情,在自己的心里膨胀,像一座座崇山峻岭,耐心地绣着自己心里的绣活。我的爱,在我看来,也是世界上最伟大的爱、最神圣的爱……

   Ben ki, sevdanın çöllerinde ayrılıkların en büyük hasretini çektim Leyla ‘mın. Ferhat oldum dağları deldim. Kerem oldum yaktım kendimi. Pir Sultan oldum asıldım, Nesimi oldum yüzüldüm. Kavuşmak için gönlümü yollara düşürdüm. Horlandım, ezildim, hakaretlere, işkencelere maruz kaldım.

     我在爱情的沙漠里,承受了对分别最大的思念。我是菲尔哈特,受苦役的煎熬。我是凯莱姆,烈火烧身。我是皮尔•苏丹,吊颈而亡。我是纳希米,被凌迟处死。为了和我的爱人相聚,我望眼欲穿,受尽欺凌,受尽侮辱,遭受酷刑。

   Yüreğimdeki yangını, gözlerimdeki hicranı sorma iki gözüm. Acılarımı kimsesizliğime yükleyip, uzayıp giden yollara düştüm. Yorgun, yetim ve yaralı. Aşık oldum, yaktım kendimi. İçimde bin yangınla çıktım yola. Sevgilime şiirler yazmak, şarkılar bestelemek, türküler yakmak en büyük ibadetimdi. Kavuşmak ise en inanılmaz hayalim.

     亲爱的,不要问我心中烈焰奔腾,不要问我眼中的离别之苦。我把我的痛苦归咎于我孤苦伶仃,我流浪远方。疲惫、孤独和伤痕累累。我坠入情网,我烈火烧身。我出门的时候豪情万丈。给我的爱人写诗、作曲和写歌,是我的必修课。而和我的爱人相聚,是我最难以置信的梦想。

   Bilirim ki aşkın bahçesinden bir gül koklayan, şeyda bülbül olurmuş. Bilirim ki aşkın pınarından bir damla içen, ömrünce sarhoş gezermiş. Bilirim ki kavuşmak olmasa sevdalılar, ağlayı ağlayı kör olurmuş.

     我知道,在爱情的花园里,有一只堕入情网的百灵鸟,嗅着玫瑰花的芬芳。我知道,在爱情的甘泉旁,有一个流浪者,喝一口一辈子醉梦在温柔乡。我知道,相思不相见,相爱的人哭断肠。

   Aşk olmasa iki gözüm, içimde biriktirdiğim bu yangın olmasa, dolmasa iliklerime aşkın hasreti, bu yangın yüreğimi sarmasa, avuçlarımı yakmasa bu ateş, akar mı damarlarımdaki kan! Bir gün kavuşmak hayali olmasa, nasıl dayanılır bu yaşama, bu kimsesizliğe, bu gurbete, bu hasrete iki gözüm, nasıl?

    亲爱的,要不是坠入情网,要不是我心中积淤的这团烈火,要不是充满对爱人彻骨的爱,要不是这团烈火的包裹,要不是这团火燃烧着我的双手,我血管里的血液还能流动吗?亲爱的,如果没有有朝一日相聚的奢望,我又能怎样忍受这样的生活,忍受这种孤独,忍受这种流浪,忍受这种思念?

Sorma    不要问我是谁
Ben kimim, adım ne     不要问我叫什么名字,
Nereden geldim    不要问我从哪里来
Kim açtı bu kahrolası çukuru yüreğimde    不要问是谁揭开了我心中这个被诅咒的伤疤

Kimi sevdim    不要问我爱上了谁
Kime özlemim    不要问我在思念谁
Kaç yıl sevda doldu iliklerime    不要问我这彻骨的爱已经有了多少年
Kaç yıl eksildim.    不要问我已经流浪了多少年

Tut ki, bir pınarım suyu kesik    请斩断我源头的水
Akamadım nazlı nehirlere tut ki    请不要让我流向娇娘的香溪
Susturulmuş binlerce türkü    被禁声的千万首歌
Bastırılmış binlerce acıyım    被压抑的千万般痛
Baştanbaşa aşk ve ateş    全是爱与火

Tut ki, incinmiş bir gülüşüm    请保留我受伤害的笑容
Gecikmiş bir düş    不醒的梦
Bir ateşin çemberinde    在一个火圈里
Yarım kalmış sevinçler kanayan   只剩下一半的强颜欢笑

Tut ki, kar altında sevincim    请保留我冰雪下的喜悦
Bütün mevsimlere küsmüşüm    我抱怨所有的季节
Kanadı kırık bir serçeyim tut ki    我是一只断翅的麻雀
Dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek    在高山上被折断的花儿

Ateşin zulmünü gördüm    我感受到了大火的暴虐
Suyun ihanetini    水的背叛
Baştanbaşa aşk    被压抑的全都是爱
Baştanbaşa hasret    被压抑的全都是思念
Susturulmuş    还有我那
Milyonlarca türküyüm    千万首歌谣
Bir sarı çiçek   一朵小黄花
Bir sarmaşık belki    一段爬墙虎的枝蔓
Çözer dilini yüreğimin    也许就能解开我那
İhanetlerin kilitlediği    被背叛锁住的心结

游客

返回顶部